Burun estetiğinden sonra ağrı duymazsınız, en fazla hissedeceğiniz sinüzit olmuşsunuz gibi bir ağırlık hissidir.
Cerrahinin en çok korkulan tarafı belki de ameliyat sonrası ağrı hissidir. Özellikle estetik amaçlı ameliyat oluyorsanız ağrı konusundaki hassasiyetiniz daha da artar. Çünkü zaten ciddi fiziksel bir rahatsızlık olmadan estetik ameliyat kararı vermek güç bir durum iken bir de insanın ameliyat sonunda ağrı duyması hiç istenmez.
Asistanlığımın ilk yıllarında burun estetiği ameliyatı olmuş hastalarda tanıştığımda ve iyileşme süreçlerini gördüğümde aslına bakarsanız bu işten ürkmüştüm. O dönemlerde rinoplasti yani burun estetiği ameliyatının olmazsa olmazı burun içine yerleştirilen uzun tamponlardı. Bu tamponlar genelde ameliyattan 3-4 gün sonra hastanede çıkarılırdı. Tamponlarla geçen bu 3-4 günlük periyod hastalar açısından oldukça zordu. Burnun tıkalı olması nedeniyle tam ve sağlıklı nefes alma verme olmazdı. Göz altlarına ve yanaklara doğru yayılan şişlikler ve morluklar belirgin olurdu. Bu sağlıklı ve fizyolojik bir durum olmadığı için de hastalar daha fazla ağrı hissederdi. Dahası tamponların çıkarılması hastalar için travmatik olurdu. Hem canları yanardı, hem de bazen tansiyonu düşüp baygınlık geçiren hastalara rastlardık.
Benim o ilk asistanlık günlerimden bugüne geldiğimizde rinoplasti ameliyatında en önemli gelişme tampon kullanılmasının minimuma indirilmesi oldu. Pek çok hasta artık tamponsuz olarak ameliyattan çıkıyor. Başlangıçtan itibaren burundan nefes alıp verebiliyor. Burun içinde tampon olmaması şişliklerin de daha kolay ve hızlı bir şekilde geçmesine sebep oluyor. Güzel bir buz uygulamasıyla hastaların çoğu 2-3 gün içinde göz altı ve yanaklarındaki şişliklerden kurtuluyorlar.
Tüm bunlara paralel olarak tabii ki hissedilen ağrı da oldukça azaldı. Tipik bir burun estetiği hastası ilk 24 saat hiçbir şekilde ağrı duymayacaktır. Bunda en önemli etken ameliyat sırasında enjekte edilen lokal anestetik ilaçlardır. Bu ilaçlar ilk 24 saate kadar hastaları rahatlatıyorlar. Daha sonrasında da hastanın hissedeceği duygu ağrıdan ziyade sanki grip olmuş da sinüsleri dolmuş, başı ağrıyormuş gibi bir histir. Bu his basit bir ağrı kesici hap ile ve aralıklı buz uygulaması ile geçecektir.
Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki rinoplasti hastalarının büyük bir çoğunluğu ilk günü hastanede geçirdikten sonra evlerine çıkarlar ve evlerinde onlar için yazmış olduğumuz ağrı kesicileri çok az hasta kullanır. İkinci veya üçüncü günden sonra da evden çıkacak ve dolaşacak duruma gelirler.
Tabii rinoplasti ameliyatındaki yeniliklerden bahsederken ameliyat sonrası şişliklerin az olmasındaki en önemli etkenlerden bir tanesi de burnu şekillendirmek amaçlı kullandığımız aletlerin giderek daha az travmatik hale evrilmesidir. Dokulara daha az zarar veren yöntemler ameliyat sonrası hastanın iyileşme dönemini hızlandırıyor ve hissedeceği ağrıyı ciddi bir şekilde azaltıyor.